Yıkıcı inovasyon, küçük veya basit olarak başlayan ve bir pazar segmentinin alt katmanlarında hızla hareket eden, genellikle daha düşük marjlı sektörlerdeki yerleşik işletmelerin ve teknolojilerin yerini alan bir ürün veya hizmeti tanımlamak için kullanılan bir terimdir.
Genel olarak yıkıcı bir inovasyon, daha düşük kârlı pazarlara ve müşterilere odaklanır ve mevcut pazarda yetersiz hizmet alan müşterileri hedefleyerek yeni bir başlangıç veya gelişmekte olan işletmenin karlı olmasına izin verir. Zamanla, yeni ürün veya hizmet pazarda yukarı doğru hareket eder ve yeniliklere yavaş tepki veren veya yanıt veren yerleşik şirketleri ortadan kaldırabilir.
İfadenin Örnekleri ve Kökenleri
Netflix, başarılı bir yıkıcı yenilikçi iş örneğidir. Netflix başladığında, yerleşik pazarda (yani Blockbuster) doğrudan rekabet yoktu, ancak yenilikçi talep üzerine akış modeli, sektörde varlığını kazanmak için yetersiz hizmet alan bir müşteri segmentine odaklanarak Blockbuster'ı bozdu.
Yıkıcı yeniliğin bir başka klasik örneği de bilgisayar pazarıdır. Kişisel bilgisayarlar, zamanla gelişen ve ana bilgisayar endüstrisini ortadan kaldıran bir yenilikti. Blockchain, finansal piyasalardaki yıkıcı teknolojinin bir başka örneğidir.
Yıkıcı yenilik ifadesi, Harvard Business School profesörü Clayton M. Christensen tarafından disk sürücüsü endüstrisi üzerine yaptığı araştırmada ortaya atıldı ve daha sonra 1997'de yayınlanan The Innovator s Dilemma adlı kitabıyla popüler hale geldi.
Günümüzde yıkıcı teknoloji ifadesi, yıkıcı yeniliğin tercih edilen eşanlamlısıdır.